GİRİŞ Anonim şirketlerde; (i) olağan genel kurul, (ii) olağanüstü genel kurul ve (iii) imtiyazlı pay…
Şirketlerde Tek Kişilik Yönetim Ve İlzam
GİRİŞ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) madde 365/1 uyarınca; anonim şirketler yönetim kurulu tarafından temsil ve idare olunur. Yönetim kurulu niteliği gereği sürekli bir organ olup anonim ortaklığın kanunla öngörülmüş zaruri bir kuruludur.
Yönetim kurulu üyeleri; ana sözleşmeyle atanabilir, genel kurul tarafından seçilebilir veya –istisnai hallerde– yönetim kurulunun kendisi tarafından atanabilir. Yönetim kuruluna seçilecek üyeler, TTK madde 359’da öngörülen şartları taşımak zorundadır. Yönetim kurulu üyeleri TTK’da düzenlenen şartlar dâhilinde üyelikten ayrılabilir ve üyelikten alınabilirler.
Yönetim kurulu üyeleri, TTK madde 362/1 uyarınca en çok üç yıl için seçilebilir. Ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa aynı kişi tekrar üyeliğe seçilebilir.
TTK madde 370 vd. hükümleri gereğince, anonim şirketi temsil ve ilzama yetkili olan yönetim kurulu üyeleri şirket tarafından belirlenerek tescil ve ilan edilir.
Eski Ticaret Kanunu’ndan farklı olarak yeni TTK, anonim şirket yönetim kurulu üye sayısının en az bir kişiden oluşturulabilmesine imkân tanımaktadır.
YÖNETİM KURULU ÜYE SAYISI
- Asgari Üye Sayısı
Anonim şirket yönetim kurulu üye sayısını düzenleyen TTK Madde 359/1, c.1 düzenlemesi şu şekildedir:
“Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur.”
Anonim şirket yönetim kurulunun asgari üç üyeden oluşması zorunluluğu yeni TTK’ya alınmayarak, tek pay sahipli anonim şirket gibi tek üyeli yönetim kuruluna da izin verilmiştir. Yönetim kurulu üyeliği görevine başlamak açısından pay sahibi olma zorunluluğunun da kaldırılması ile birlikte, tek pay sahipli bir anonim şirketin birden fazla yönetim kurulu üyesinin olması mümkün hale getirilmiştir.
Tek kişilik yönetim kurulu, anonim şirketler hukukumuzun kaynağı sayılabilecek İsviçre Borçlar Kanunu ve Alman Paylı Ortaklıklar Kanunu’nda da tanınmıştır. Benzer şekilde, İngiliz Şirketler Kanunu da, halka açık anonim şirketler dışındaki anonim şirketlerin tek yönetim kurulu üyesinden oluşabileceğini düzenlemektedir.
Bununla beraber banka yönetim kurullarının, Borsa İstanbul’da işlem gören halka açık anonim şirketlerin, sigorta ve reasürans şirketlerinin, varlık yönetim şirketlerinin yönetim kurullarının en az beş üyeden oluşacağı ilgili mevzuatlarında öngörülmüş olup söz konusu yasal düzenlemelerin aksine ve altında bir üye sayısı esas sözleşme ile öngörülemez.
- Üye Sayısına İlişkin Esas Sözleşme Düzenlemeleri
Anonim şirket esas sözleşmesinde yer alması zorunlu olan kayıtlara ilişkin TTK’nın 339/2-g bendi, yönetim kurulu üye sayısının esas sözleşmede yer alması gerektiğini düzenlemektedir.
Anonim şirket esas sözleşmesi, anonim şirket kuruluş belgeleri arasında sayılan (TTK md. 336) ve şirketin anayasası konumunda olan temel bir belgedir. Esas sözleşmede yer alması zorunlu içerik, esas itibarıyla TTK md. 339’da sayılmıştır. “Emredici Hükümler” başlıklı TTK md. 340 ile de, zorunlu unsurlar dışında esas sözleşmede yapılabilecek düzenlemelerin tabi olacağı esas belirlenmiştir. TTK md. 340 şu şekildedir:
“Esas sözleşme, bu Kanun’un anonim şirketlere ilişkin hükümlerinden ancak Kanun’da buna açıkça izin verilmişse sapabilir. Diğer Kanunların, öngörülmesine izin verdiği tamamlayıcı esas sözleşme hükümleri o kanuna özgülenmiş olarak hüküm doğururlar.”
Söz konusu düzenleme uyarınca, kanunda buna açıkça izin verilen durumlarda anonim şirketlere ilişkin hükümlerden sapma söz konusu olabilecektir. Diğer bir ifade ile, anonim şirketlere ilişkin olarak kanunda düzenlenen ancak aksinin kararlaştırılmasına izin verilmeyen hususlar esas sözleşme ile düzenlenemeyecektir.
Anonim şirket yönetim kurulu üye sayısına ilişkin olarak TTK’da sınırlayıcı ve dolayısıyla sapmanın söz konusu olacağı bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile yönetim kurulu üye sayısı ile ilgili olarak TTK; üye sayısının tek ya da çift olması, belirli bir aralık öngörülerek seçim yetkisinin genel kurula bırakılması, alt ya da üst sınır öngörme gibi konularda herhangi bir düzenlemede bulunmadığı için, bu hususların esas sözleşme ile düzenlenmesi mümkündür.
TTK, eTTK’ya ve İsviçre Borçlar Kanunu’na paralel şekilde yönetim kurulu üye sayısı için herhangi bir üst sınır öngörmemiştir.
Esas sözleşmede üye sayısı, seçeneklere olanak verecek şekilde değişken olarak belirlenebilir. Bu çerçevede, esas sözleşmede bir taban ve bir tavan rakam verilip, bu alt ve üst sınır arasında ortaklığın gereksinimine göre bir esneklik oluşturularak genel kurulda her seçim devresi değişik sayıda yönetim kurulu üyesi seçilmesini sağlamak mümkündür. Örneğin şu düzenlemenin esas sözleşmeye konulması mümkün ve geçerlidir:
“Yönetim kurulu, şirketin gereksinimlerine göre genel kurul tarafından seçilecek 3 ila 7 üyeden oluşur.”
İlk yönetim kurulu üyelerinin esas sözleşme ile atanması ve esas sözleşmede üyelerin sayıları ile bunlardan şirket adına imza koymaya yetkili olanların gösterilmesi zorunludur. Esas sözleşmeyi incelemekle yükümlü olan sicil müdürü, kanunda ya da esas sözleşmede öngörülen asgari üye sayısının altında üyenin esas sözleşme ile atandığını tespit ederse, tescil talebini reddetmelidir.
Esas sözleşmede öngörülen azami üye sayısını aşacak şekilde üye seçilmesi mümkün değildir. Esas sözleşmede öngörülen azami üye sayısından fazla üyenin seçilmesi gerekiyorsa, öncelikle esas sözleşmenin yasal prosedüre uyularak değiştirilmesi gerekir. Örneğin; esas sözleşmede yönetim kurulunun üç üyeden oluşacağı düzenlenmişse ve genel kurul yönetim kuruluna beş üye seçmek istiyorsa, öncelikle esas sözleşme değiştirilmeli ve yönetim kuruluna beş üyenin seçilebilme imkânı esas sözleşme ile mümkün hale getirilmelidir.
Yargıtay, eTTK döneminde, konu ile ilgili kendisine yansıyan bir olayda şu emsal Kararı vermiştir;
“TTK’nın 312. maddesi ile yönetim kurulunun ne suretle seçileceği ve en az kaç üyeden teşekkül edeceği gösterilmiş bulunmaktadır. Buna göre, anonim ortaklıklarda en az üye sayısı üç kişi olarak öngörülmüş olup, en fazla kaç üye olabileceği hususunda yasaca bir düzenleme yapılmadığından, bu konuda ana sözleşme ile şirketlere üçten az olmamak üzere bu sayıdan fazla üye seçme imkanı tanındığı gibi, bir taban ve bir tavan rakamı gösterilmek suretiyle, bu sınırlar arasında şirketin ihtiyacına göre genel kurulca her seçim dönemi için değişik sayıda üye seçebilme imkanı da tanınmıştır.
Davalı şirketin ana sözleşmesinde ise, yönetim kurulunun beş kişiden oluşacağı denetçilerin ise, iki kişi olduğu belirtildiği halde, 26.04.1985 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak yönetim kurulu üyeliğine yedi kişi, denetçiliğe ise bir kişi seçilmiş bulunmaktadır. Genel kurulun aldığı bu karar, anas özleşmenin değiştirilmesi niteliğindedir. Oysa, ana sözleşmenin değiştirilebilmesi için yasaca öngörülen prosedürün takip edilmesi … gerekir.”
Genel kurul, esas sözleşmede düzenlenen azami yönetim kurulu üye sayısını aşacak şekilde üye seçerse, söz konusu genel kurul kararının esas sözleşme hükümlerine aykırı olduğu ve yasal prosedüre uyulmadan esas sözleşmenin değiştirildiğinden bahisle iptali dava edilebilir.
Genel kurul, esas sözleşmede öngörülen asgari üye sayısından daha az sayıda üye seçerse, söz konusu genel kurul kararı da esas sözleşme hükümlerine aykırı olacağı için iptali dava edilebilir. Böyle bir durumda ayrıca, anonim şirketin organsız kaldığı ileri sürülerek fesih davası açılması da gündeme gelebilir. Yönetim kuruluna kanunda öngörülen asgari üye sayısı kadar üye seçilmek şartı ile esas sözleşmede öngörülenden daha az sayıda üye seçilmesi ve geri kalan üyelerin bir sonraki genel kurulda bizzat genel kurul tarafından doldurulması mümkün değildir.
Genel kurul kararının mahkemece iptaline karar verilmesi durumunda, iptal hükmü geriye etkili olarak sonuç doğuracağından, esas sözleşmede gösterilenden daha az ya da fazla sayıdaki üyeden oluşan yönetim kurulunun aldığı tüm kararlar da geçersiz olacaktır.
Genel kurulun esas sözleşmeyi değiştirmeden azami üye sayısını aşan sayıda üye seçmesine ilişkin kararı, üç aylık iptal davası açma süresi içerisinde ilgililerce iptal davasına konu edilmemişse, esas sözleşmede belirtilen azami sayıyı aşan yönetim kurulu üyelerinin üye olamayacağı ve esas sözleşmeye aykırılık artık ileri sürülemez. Bu durumda, esas sözleşmenin yasal prosedüre uyulmaksızın genel kurul kararı ile değiştirilmiş olmasına dair hukuka aykırılığın artık dava konusu edilememesi söz konusudur.
Esas sözleşmede yönetim kurulu üye sayısı için bir alt ve üst sınır öngörülmüşse, söz konusu sınırlar çerçevesinde üye sayısının ne olacağına karar verme yetkisi genel kuruldadır. Genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerini düzenleyen TTK Madde 408/2-b hükmünde yönetim kurulu üyelerinin seçimi de öngörüldüğü için, bu yetkinin yönetim kuruluna devri mümkün değildir. TTK 408/2-b hükmünde düzenlenen yönetim kurulunun seçimi yetkisi, esas sözleşmede üye sayısı için belirli bir aralık öngörülmüşse bu aralık içerisinde yönetim kurulu üye sayısına karar verme yetkisini de kapsar. Yönetim kurulu esas sözleşmede öngörülen alt ve üst sınır arasında bir üyeyi bizatihi seçerse, seçime ilişkin böyle bir karar, genel kurulun devredilemez yetkilerine giren bir konuda alındığı için batıldır (TTK md. 391/d).
- Tek Üyeli Yönetim Kurulu
- Kavram
TTK 359/1, c.1 düzenlemesinde yönetim kurulu kavramı, bir üyeyi kapsayacak şekilde de kullanılmıştır. TTK md. 359 gerekçesinde; tek kişi ile kurul ifadesinin çelişki yaratabileceğinin düşünülmemesi, 359. maddede geçen “kurul” kelimesinin birden ziyade kişiden çok, “organ”a işaret ettiği, modern şirketler hukuku anlayışında kurulun birden çok kişi anlamının gün geçtikçe vurgusunu yitirdiği ve tek üyeli yönetim kurulunun birçok komite ve komisyonla birlikte çalışıp bir yönetim örgütü oluşturabileceği vurgulanmıştır.
- Tek Üyeli Yönetim Kuruluna İzin Verilme Nedenleri
Tek üyeli yönetim kuruluna izin verilmesinin sebebi, 359. madde gerekçesinde; AB Hukuku ile uyum sağlanması ve küçük anonim şirketler ile ana şirketlerde, daha kolay yönetme yöntemlerinin uygulanmasına olanak tanınması şeklinde belirtilmiş, bu kuralın esneklik ve kolaylık sağlayacağı ve özellikle topluluk oluşturulmasında, kurumsallaşmada ve hatta profesyonelleşme ile bölünmelerde yararlı olacağının düşünüldüğü ifade edilmiştir.
Tek kişilik yönetim kurulu ile tek kişilik anonim şirketini etkin ve tek elden yönetmek isteyen pay sahibi, deyim yerindeyse “saman üyeler”e muhtaç kalmaksızın, kendisi ya da seçeceği yönetim kurulu üyesi vasıtasıyla şirketinin yönetim ve temsilini sağlayabilecektir.